Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çanakkale’den sonra
Kendi ismini bilmeyen, kendi dilini yazmayan, düşmanlarını kardeşi tanıyan bir millet yaşayabilir miydi? Buna imkân var mıydı? Yarın bu kendi ismini bilmeyen, kendi dilini yazmayan düşmanını kardeş sanan zavallı millet; Rusların, Fransızların, İngilizlerin elinde Hindistan halkı gibi esir olacak, onlara hayvan gibi hizmet edecek, medeniyetten, yani insaniyetten, ahlâkiyetten mahrum kalacaktı…
"Nadan ile sohbet etmek güçtür bilene; Çünkü nadan ne gelirse, söyler, diline!"
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
"Artık en küçük bir kötülük bile onun vicdanında sönmez bir cehennem azabı tutuşturuyordu."
"Yaşamdaki her gülünç şeyin altında görünmez bir acı olay yok mudur?"
Reklam
"Kula kul olmak" ölümlü dünyada "birisine gönül borcu duymak" acıların en büyüğüydü.
Seksen yıl önceki hayatı birden hatırladı; o zaman erkeklerden ayrı bir kadınlar dünyası vardı ki şimdi tamamıyla dağılmıştı.
İnsanın en büyük saadeti görevini eksiksiz yapmasıdır.
Sayfa 194Kitabı okudu
Erken kalktığım açık, bulutsuz sabahlar, herkes gibi bana da, çocukluğumu hatırlatır. Gönlümde çok eski ve mor bir gündoğumu ülkesi gibi kalan doğduğum yeri, gözümün önüne getirmek isterim.
303 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.